Auranızı nasıl okuyabilirsiniz?

İnternet üzerinden auranın ne olduğuna dair bir arama yaptığınızda genellikle ne anlama geldiği ve ne görmeniz gerektiğine dair bilgilerin sürekli tekrarlandığını görürsünüz. Bunlar da genellikle aurada hangi renklerin görünmesi gerektiği ve bunların ne anlama geldiği, aynı zamanda aurik katmanların nerede olması gerektiğinden ibaret olur.

Aura algılamanın sadece bir yolu olduğunu düşünerek internet kuşu olmanıza hiç gerek yok.

Ayrıca okuduğunuz konular arasında da uçurumlar kadar farklı görüşler olduğunun farkına varabilirsiniz. Aşağıda paylaşacağım yöntemle birlikte neyi nasıl algılamanız gerektiği söylenmeden başarmanızı sağlayacak bir yol olacak ve auranızı en iyi nasıl okuyabileceğinizi öğrenmiş olacaksınız.

Aura herkes tarafından aynı şekilde görülemeyebilir ve okunamayabilir. Her ne kadar bu tarz ince enerjileri algılayabilecek varlıklar olsak da bu enerjiyi algılayışımızın kendimize en uygun tarzda olacağını unutmamamız gerekir. Benim için yeşil rengin ifade ettiği şey senin için farklı bir anlama geliyor olabilir. Ben auranın yedi katmanını da görüyorken siz dört katmanını görüyor olabilirsiniz. Bu birimizin yanlış yaptığı anlamına geliyor olabilir mi? Hiç de değil. Sadece gördüklerinizi kendinize göre yorumlanız gerektiği anlamını çıkarmanız yetip artacaktır.

Auranızı okuma konusunda pratiklerinizi artırdıkça enerjileri algılamanın en güvenilir yollarını da keşfetmeye başlayacaksınız. Kısa bir süre içinde hissettiğiniz enerjinin ne olduğunu ve sizin için ne ifade etmesi gerektiğini öğreneceksiniz. Bazı insanlar auranın renklerini görmeye daha yatkınken bazıları onu hissetmeye daha meyilli olacaklardır. Bu farklılıklar sayesinde de kendiniz için en doğru yolu bulmuş olacaksınız.

Auranızı okumak için pratiklere başladığınızda auranızın nasıl görünmesi gerektiğine dair düşüncelerinizin sizi engellemesine izin vermeyin. Sezgilerinize her daim güvenmeniz gerekir.

Auranızı taramaya başlamadan önce düşüncelerinizi geri plana atın, kontrolünüzden bağımsız hareket etmesini sağlayın ve durdurmaya çalışmayın. Bu odak noktasına girdiğinizde bir kaç kez derin nefes alın ve her nefesinizde odağınızı fiziksel bedeninize kaydırın.

Fiziksel bedeninize bağlandıktan sonra odağınızı bedensel duyumlarınıza doğru kaydırın. Vücudunuzu, nefes alma, yutkunma, sindirim sesleri, ağrılar, sıcaklıklar gibi hisler için yavaşça tarayın. Bir kaç nefes boyunca devam edin.

Şimdi odak noktanızı fiziksel bedeninizin yaklaşık bir santimetre kadar yakınına getirin ve bir an için orada durun. Bir battaniye gibi vicudunuzu örten ve parıldayan bir ışık hissedebileceğinizi hayal edin. Neler hissettiğinize bakın. Bir şey duyabilir, hissedebilir, görebilir ya da tadabilirsiniz.

Herhangi bir şey algıladığınızı farkettiğinizde odağınızı bedeninizden biraz daha uzaklaştırarak beş santimetre kadar ileriye götürün. Hissetmeye başladığınızda odağınızı biraz daha uzaklaştırarak her katmandan aldığınız hislerin farklılığını takip edin.

Buradaki amacınız hissetiklerinizi anlamlandırmak için tüm duyularınızı kullanmak ve ardından devam etmektir. Herhangi bir katmanda gereğinden fazla süre harcamayın. Aksi halde algılanan bilgiler göz ardı edilerek bozulabilir.

Auranızı taramayı tamamladıktan sonra aktif olan duyularınıza odaklanmak için bedensel algılarınıza geri dönebilir ve hislerinizi geliştirmek için pratiğinizi sık sık tekrar edebilirsiniz.